Hepimizin başına gelmiş ve gelmekte olan sakatlanma tiplerini az çok biliyoruz. Bazen sakatlanma kaygısı, bazen de sakatlanınca spora dönememe korkusu içinde olabiliriz. Aslında çok kolay ama bir o kadar da önemli bilgiler ile sakatlanmalardan korunabilir, erken tedavi eder ve yarışlardan alınacak zevki arttırabilirsiniz. Son yıllarda yapılan çalışmalar triatloncularda sakatlanma mekanizmaları ve nedenlerinin araştırılması üzerinedir.
CarolynKienstra ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada Ironman yarışçılarındaki epidemiyoloji ve kas iskelet sakatlıkları arasında ilişkisinin bulunmadığını, antrenman şiddeti ile sakatlıklar arasında ilişki bulunduğunu göstermişlerdir.
Migliorini’nin yaptığı bilimsel çalışmada eski yüzücüler ve bisikletçilerin triatlon sporuna başlamalarında yetersiz kas esnekliği, yetersiz koşu enduransı ve yetersiz antrenman bilgisininde sakatlanmalarda etken olduğu gösterilmiştir. En çok yaralanmanın bisikletten koşuya geçiş aşamasında (T2) olduğu bilinmektedir. Genellikle mekanik bel ağrısı ve diz sakatlanmalarının fazla olduğu tespit edilmiştir.
Triatlonda sakatlanmaların çoğunun aşırı kullanımdan(overuse) kaynaklanmaktadır. Aşırı kullanım yaralanmaları içsel veya dışsal kaynaklı olabilir(anatomik yapı, antrenman yüzeyi, zemin, malzemeler, ayakkabı ve eğitim ekipmanı, branşlar arası geçişler).
Bu etkenlerin yanında bilmediğimiz etkenlerden en önemliside her triatlon sporcusunun yapması gerekli olan tam recovery(toparlanma) uygulamalarıdır.
Ancak en çok yapılan hata, recovery(toparlanma) programlarının bir zincir halinde uygulanması gerektiğidir. Toparlanma uygulamaları önemli alt parçalardan oluşur. Her antrenman ve yarış sonrasında tek tek hepsi uygulanmalıdır. Örneğin; tek başına foam roller
ile uygulama toparlanma fazı için yeterli değildir. Bu recovery zincirinin tam anlamıyla uygulanması profesyonel spor fizyoterapistlerine danışılarak öğrenilebilir. Devamlı ve düzenli uygulanması şarttır.
Bu tarz sporcularda antrenman haricinde yapılması gereken spora özel fitness antrenmanlarından son yıllarda gelişen kalistenik egzersizlerin yeri çok büyüktür.
Lorimer ve arkadaşlarının 2018 yılındaki çalışmasına göre triatletlerin vücudunda oluşan alt ekstremite (ayak bileği, kalça, diz) eklem sertlikleri ölçülebilmektedir. Bu da sakatlık riskinin belirlenmesinde kinetik ve kinematik açılardan önemlidir.
Bu çalışmada belirtilen sertliklerin terapisi için spor fizyoterapi metodları ile birlikte fascial stretching therapy yöntemleri antrenman sonuna eklenmeli ve düzenli uygulanmalıdır.
Bilgi güçtür. Eğer öğrenilen bilgiler doğru ve düzenli uygulanırsa güvenle yola devam edilir. Yaşam boyu öğrenme kapsamında bu yeni bilgiler triatlet, bisiklet ve yüzme yarışçılarında sakatlanmayı önemli ölçüde önler. Ayrıca, antrenman veya yarışı devam ettiremeyecek vücut sinyallerini önceden tespit edip, tedavisini doğru zamanda yapar/ profesyonel kişilere yaptırırsanız, terapilerinizi tamamlarsanız kalıcı hasarlar elimine edilir.
Triatlonda fiziksel yaralanma mekanizmaları hafif doku hasarları/ kas-eklem yaralanmaları veya ağır kemik-kas-eklem yaralamaları olabilir. Her ne olursa olsun erken uygulamada doğru yaklaşımlar ilerisi için önem taşır.
Triatlonun biomekanik temellerinden tek tek ilerleyen yazılarımızda bahsedeceğiz.
Anahtar kelimeler : Sakatlık riski, kalistenik egzersiz, toparlanma, fascialstretching,
Kaynaklar :
1-) Migliorini S. Risk factors and injury mechanism in Triathlon. J. Hum. Sport Exerc. Vol. 6, No. 2, 2011, University of Alicante
2-) CarolynKienstra;TristenAsken;Jennifer Garcia;Vanessa Lara;Thomas Best; “Triathlon Injuries: Transitioning from Prevalence to Prediction and Prevention” Current Sports Medicine Reports. 16(6):397–403, 2017
3-) Lorimer AV, Keogh JWL, Hume PA “Using stiffness to assess injury risk: comparison of methods for quantifying stiffness and the irreliability in triathletes” PeerJ. 2018 Oct 30;6:e5845.